Bebek ve Pişik

Yenidoğmuş bebekler ilk birkaç gün mekonyum denilen siyah renkli, yapışkan bir kaka yaparlar. Anne sütü ile beslendikçe kakaları gaita adı verilen önce yeşil, sonra ki günlerde sarı renktir ve çok suludur. Bu sulu kakayı yapmaya başladıkları andan itibaren annelerin, bebeklerin popolarına pişik önleyici krem kullanılması önerilmektedir.

Kremin yanı sıra annelerin pişiği önlemek için alacağı bazı önlemler de vardır:

- Bebeğinizin altını sık sık değiştirin, idrar ve dışkı sonrasında hemen değiştirin.

- Olabildiği kadar cildini açık tutun,  bez takmadan havalandırın.

- Her değişimde, cildini ıslak pamuk ile temizleyin.

- Pişik önleyici çinko oksitli bakım ürünleri uygulayın.

Pişik önleyici olarak etkili 2 krem öneriyoruz. Birisi mustela, diğeri ise desitin. 

 

Eğer bebeğinizin cildi pişik olduysa ve lezyonlar sızıntılı ve ağrılı bir hal alırsa mutlaka doktorunuza başvurun. Geçmeyen ve tekrarlayan pişiklerde ise önerimiz, trosyd kremi bebeğin poposuna uygulamanız. 

Meme Başı Çatlakları

Bebekler doğduğu andan itibaren anne memesini hem karnını doyurmak hem de anne ile bağını kuvvetlendirmek için çok uzun saatler emmek isterler. İlk 72 saat bebeği her istediğinde memeye koymak gerekmektedir. İlk günler gelen süt proteinden zengin ve bebeğin bağışıklık sistemini kuvvetlendiren kolostrum adı verilen süttür. Bu sütün1 damlası, olgun sütün 20 damlasına bedel olduğu için çok değerlidir. Tokluk hisse vermediği ve miktar olarak da az olduğu için bebek sürekli olarak memede kalmak ister. Bu nedenle meme başı çatlakları bazen kaçınılmaz olmaktadır. 

Emziren annelerin ortak sorunudur meme başı çatlakları. 

Eğer meme başınızın çatlayacağını hissederseniz ya da çatladı ve henüz yaraya dönüşmediyse 'Earth Mama Angel Baby' markasının gögüs ucu kremi mucizevi etki yapmaktadır ve tüm annelerin en çok memnun kaldığı krem olarak bilinmektedir. Bu kremi gögüs ucunuza sürdükten sonra temizlemeniz gerekmemektedir. Bebeğe hiçbir zararı yoktur. Bebek emmek isterse kremli gögsünüzü emebilir.

Eğer gögüs ucunuzun çatlağı büyüdüyse, yara görünümlü ve zaman zaman kanama oluyorsa 'Garmastan' kremi kullanabilirsiniz. Bu kremin yaranızı nasıl çabuk iyileştirdiğine inanamayacaksınız. Fakat bu kremi bebeği emzirmeden önce gögsünüzden iyice temizlemeniz gerekmektedir.

Bebekler Gaz Problemi

Bebeğiniz dünyaya tam olarak gelişmemiş bir mide-bağırsak sistemi ile gelir. Bu nedenle bir çok bebek kramp şeklinde ağrılarla karşılaşır. Gaz sancıları hafif veya şiddetli olabilmektedir. Anneler şunu unutmamalıdır ki gaz sancısı, bebeğe zarar vermeyen, belli bir süre ile sınırlı fizyolojik bir olaydır ve bir takım önlemler alarak önüne geçmek ya da en aza indirmek mümkündür.

Bazen kolik diye de adlandırılan durum, bebeklerin yaklaşık %20 sinde, 3 hafta-4 ay arasında görülen ağlama nöbetlerine denir. Esas nedeni çok iyi bilinmemektedir. Bebeği beslerken doğru pozisyonda tutamamak ve böylece çok hava yutmasına sebep olmak, besledikten sonra gazını iyi çıkaramamak, bazı şekerlerin sindirimindeki yetersizlikler, barsak hareketlerini sağlayan sinir sisteminin henüz yeteri kadar gelişmemiş olması, anne ve babanın acemiliği ve buna bağlı huzursuzluğu gibi etkenler sorumlu tutulmaktadır.Ancak genel eğilim, bunun kendiliğinden 3-4 aylıkken geçecek bir gelişim süreci olduğunu kabullenmek yönündedir.

Gaz görülme sıklığı anne sütü veya mama alan bebekler arasında fark göstermemektedir.

Bebeklerin gaz problemleri genellikle 3-4 aylıkken kendiliğinden geçer.

Anne ve babaların gaz için alabilecekleri bazı önlemler var, fakat gaz, bazı bebeklerde ne yaparsanız yapın oluyor ve 3-4 aylıkken kendiliğinden geçiyor. Bunu bir gelişim süreci olduğunu bilmek ve paniğe ve ümitsizliğe kapılmamak en önemli noktadır. Alınabilecek önlemlerden bazıları şunlardır:

 • Eğer anne bebeğini emziriyorsa, kendine gaz yapan yiyeceklerden uzak durmalı. Örneğin, soğan, kuru fasulye, karnabahar, brokoli, kepekli yiyecekler, lahana, portakal, limon, greyfurt, kafein içeren içecekler. Ayrıca, inek sütü içeren yiyecekleri de (süt, yoğurt, peynir, hatta tereyağı) azaltmak gerekir.

 •  Eğer bebek mama ile besleniyorsa, inek sütü bazlı mamalar gaz yapıyor olabilir. Bu durumda, bebeğin doktoru ile görüşüp, mama değişikliği tartışılabilir.

 • Eğer bebek biberonla besleniyorsa, çok küçük veya çok büyük delikli emzikler, bebeğin fazla hava yutmasına ve çok gazı olmasına sebep olur.

 • Bazen emzik vermek işe yarayabilir.

 • Beslenme sırasında, her 5-10 dakikada bir veya bir göğüsten diğerine geçerken ve mutlaka beslenme bittikten sonra bebeğin gazı çıkarılmalıdır.

 • Gaz sancıları tuttuğunda, anne-baba sakin olmalı, bebeği kucağına alıp, ninniler mırıldanıp, kucağında gezdirmeli. Ritmik hareketler ve devamlı sesler ( elektrik süpürgesi veya saç kurutma makinesinin sesi gibi) sakinleştirici olabilir. Evde çılgınlar gibi bağıran bebek, doktora gitmek için arabaya biner binmez susar, yani araba ile gezdirmek de iyi bir fikirdir.

 • Bebeğin, ayakların ve karnına sıcak havlu veya havlu içinde yakmayacak sıcaklıkta su torbası konulabilir. 
Ayaklarını sıcak tutmak için ev botlarımızı tercih edebilirsiniz 👶🍼

 • Ilık bir banyo, özellikle de en çok sancının olduğu akşam saatlerinin hemen öncesinde, bebeği sakinleştirip, sancıları önleyebilirler. Banyo sonrası masajla da bebeğiniz rahatlayacaktır.

• Anne sütü alan ve 6 aylıktan küçük bebeklerde, anne sütü dışında bir şey verilmesi önerilmese de bazen papatya, rezene çayları, ıhlamur işe yarar. 

       
Gaza karşı kullanılabilecek çeşitli ilaçlar vardır. İlaç vermeden önce mutlaka doktoru ile görüşmek gereklidir.

          

Kaynak: Bebek.com

Bebek Odası

   Bebeğiniz olacağını öğrendiğiniz o özel dakikadan itibaren aklınıza 'Bebeğimin odasını nasıl dekore etmeliyim ? 'sorusu düşer. Güneş ışığı alan bir oda, güvenilir,sağlam mobilyalar, sağlıklı duvar boyaları ve eğlenceli objeler  istersiniz.

  Tüm bebekler özeldir ve  bebeğimize farklı, çok duyulmamış isimler bulmaya çalışırız.Buna rağmen tüm bebeklerin odaları birbirine benzer. Erkek bebeklerin mavi , kız bebeklerin ise pembe renk ağırlıklı döşenmiş odaları olur.

  Eğer sizde tek renge takılı kalmaktan sıkıldıysanız ve farklı alternatifler arıyorsanız favori bebek odası görsellerimize bakmadan geçmeyin ! 

Bebek ve Müzik

Bebeğin beyni çevredeki seslerin ritmini ve modifini çözmeye çalışan bir dedektif gibidir. Bebek daha anne karnındayken bir müzik aleti gibi çalışır ve çevredeki sesleri hem kayıt, hem de analiz eder. 

Beynin işitme sistemi hamileliğin 26. haftasından itibaren aktif olmaya başlar. Bebekler anne karnındayken 6. ve 7. aylardan itibaren seslere, özellikle de müziğe tepki veriyorlar, dahası anne karnındayken dinledikleri müzikleri doğduktan sonra dinlediklerinde hatırlıyorlar.

Fetus kulağına gelen seslere, vücut hareketleri ve kalp atışında meydana gelen değişikliklerele cevap verir. Sesler fetusta hareket ortaya çıkartmasının yanında, doğum öncesi öğrenmeye de sebep olur. Hamileliğin son döneminde bebek annenin karın bölgesine sürekli yapılan uyarılara alışmıştır. Ancak yeni ve farklı bir ritim gelirse, bebekler ona cevap vererek, değişikliği fark ettiğini gösterir. Bütün bunlar, doğum öncesinde çevresinden bilgi alabildiğini ve bazı olayları hatırlayabildiğini gösterir. 

Bu nedenlerle uzmanlar bebeklere özellikle klasik müzik dinletilmesini önermektedir. Her gün Mozart dinletilen bebeklerin daha zeki oldukları şaşırtan gerçeklerdendir. Mozart'ın müziği; kısa, basit ve neşeli temaları ile, kolay algılanabilir bir müziktir. Bebekler için de bu melodiler ve basit ritimler oldukça ilgi çekicidir.

Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Eğitimde Psikolojik Hizmetler A. D. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Üre' nin konuyla ilgili görüşleri şöyle: Müziğin insan üzerindeki etkileri anne karnındaki döneme kadar uzanır. Bebeklerde ritim duygusunun gelişmesi ile başlayan müzik olgusu çok önemli. Sağlıklı bir bebeğin bütün canlılarda olduğu gibi ritim duygusuna sahip olması gerekir. Anne karnındaki bebekte bu duygu annenin kalp atışlarını duymasıyla başlar. Bebeklerin ritme karşı olan sevgilerinin mutlu olmaları ile yakından ilişkisi vardır."

Baby Toms

   İlk tulumu, ilk oyuncağı, ilk şapkası derken bebeğiniz emeklemeye başlayınca aklınıza şöyle bir soru takılır "acaba nasıl bir ayakkabı alsak?" Bebek ayakkabılarında aranan ilk özellik rahat olmasıdır. Yumuşak bir ayakkabı tercih etmeniz hem esnekliğin korunması hem de ayağın büzülmesinin önlenmesi açısından daha avantajlı olabilir. Ayak bileklerini sarmasına gerek yoktur çünkü bu tip ayakkabılar hareket kısıtlılığı yapabilir. Şunu unutmayın ki bebeğiniz 3 yaşına gelene kadar ayakları sürekli büyüyeceğinden üç ayda bir ayakkabı almanız gerekecek. Daha sonrada giyer mantığıyla alınan büyük ayakkabılar sık düşmelere neden olmaktadır. Bu neden ayakkabı büyük olmaması veya ayağını sıkmaması gerekir. Son olarak unutmayın o ilk ayakkabılar bir ömür boyu saklanır:)

   Bebek ayakkabılarında aranan rahatlığın yanı sıra artık şık olması da bir diğer aranan özellik. İşte bu isteğe yanıt veren bazı ayakkabılar... Yumuşak, katlanabilir, rahat...

                         

                        

                        

                        

Instgram hesabımızdan sipariş verebilirsiniz: 2bebes

Baby Ugg

   

   Soğuklar geldi bastırdı! Minik ayakları sıcak tutmak gerek:) Son dönemin en çok aranılan ayakkabısı olan ugglar sadece yetişkinler için değil artık çocuklar ayakkabıları arasında da popülerlik kazandı. İçi yünlü ugg botlar unisex olup; hem kız hem de erkek bebekler için son dönemin aranılan bebek ayakkabıları arasında yerini alıyor. 

   Ugg kullanan bayanlar ne kadar rahat olduğunu bilir. Rahatlık en çok pamuk ayakların hakkı:) bu sevimli botlar onlara çok yakışacak! 

       

                         

                         

      

                        

                        

        

                          

                        

                        

                      

                       

                       

Çok şık kombinler yaratabilirsiniz! 

                       

        

Ugg botlar sadece 39,99 tl. Satın almak isterseniz 2dosbebes@gmail.com adresine mail atınız.